29 Temmuz 2016 Cuma

Gül Yağı Nasıl Yapılır? Faydaları Nelerdir?

Gül yağı dışarıdan, aktarlardan hazır olarak satın alınabileceği gibi evde de yapılabilir. Hazır olarak satın alınan gül yağı oldukça yoğundur. Yoğunluğunun yüksek olması sebebiyle başka yağlarla karıştırılarak kullanılmalıdır. Fakat evde hazırlanan gül yağı çok yoğun olmayacağı için tek başına da kullanılabilir. Vücuda oldukça faydalı bir yağdır ve çokça kullanılır.

Evde Gül Yağı Nasıl Yapılır?

Gül yağı, genellikle pembe güllerden elde edilen bir yağdır. Aynı zamanda kozmetik sanayinde ve parfüm sanayinde sıkça kullanılır. Ham maddesi de oldukça pahalıdır. Özellikle ülkemizde Isparta ili, en çok gül yetiştirilen ve gül yağı üretilen ilimizdir. Isparta’da üretilen güllerin ünü dünyaya yayılmıştır. Isparta’da üretilen güllerden gül yağı, gül suyu elde edilerek dünyadaki farklı ülkelere ihraç edilir ve Türk Gül Yağı birçok kişi tarafından bilinir. Gül yağı evde birkaç farklı şekilde elde edilebilir.
  • Gül yağı hazırlanabilecek tariflerden biri; ylang ylang yağı, yasemin yağı ve üzüm çekirdeği yağı kullanılarak elde edilen yağdır. Gül yağı yapımı tarifi için pembe gül yaprakları cam bir kavanoza yada şişeye doldurulur. Gül yapraklarının üzerine beş damla ylang ylang yağı, beş damla yasemin yağı ve altı gram üzüm çekirdeği yağı ilave edilir. Yağların eklendiği kavanoz uzun süre bekletilerek kaynatılır ve gül yağı elde edilir.
  • Diğer bir tarife göre ise; gül yağı elde edilmesi için zeytinyağı kullanılır. Yine pembe gül yaprakları cam bir şişeye yada kavanoza koyulur. Gül yapraklarının üzerine zeytinyağı eklenir. Güneş alan bir yere bu kavanoz koyulur. Arada bir kavanoz çalkalanarak bir yada bir buçuk ay bekletilir. Bir buçuk ay geçtikten sonra kavanoz kaynatılır. Bu sayede gül yağı elde edilmiş olacaktır.

 
Gül Yağı

Gül Yağının Faydaları Nelerdir?

Gül yağı ülkemizde çok miktarda üretilerek birçok kişi tarafından kullanılır. Sakinleştirici özelliği vardır. Depresyona ve strese iyi gelir. Romatizma ve artrit gibi kemik hastalıklarına yarar sağlaması da gül yağının faydaları arasındadır. Kas spazmlarını ve bağırsak ağrılarını geçirir. Bağışıklık sistemini güçlendirmesi nedeniyle soğuk algınlığı, grip ve nezle gibi hastalıklara karşı koruma sağlar. Afrodizyak etkisi vardır ve cinsel isteği arttırır. Saç köklerini güçlendirir. Kırışıklık ve yaşlanma karşıtıdır. Cildi güzelleştirir. Sivilcelerin geçmesine de yardım eder. Diş etlerini de güçlendirici özelliği vardır.

Cilt güzelliği, saç bakımı ve sağlık için gül yağı kullanılabilir. İsterseniz hazır alabilirsiniz. İsterseniz gül mevsiminde gül yaprakları toplayarak kendiniz evde gül yağı elde edebilirsiniz.

Pelin Otunun Faydaları Nelerdir?

Pelin otu ülkemizde Karadeniz, Marmara, Ege ve Akdeniz bölgelerinde kendiliğinden yabani olarak yetişebilen bir bitki türüdür. Diğer bölgelerde ise ekilirse yetişebilir. Pelin otunun yaprakları, çiçekleri ve sürgünleri toplanır, kurutularak kullanılabilir. Pelin otu yabani kekiğe benzer, tadı yabani ve acıdır.

Pelin Otunun Faydaları ile Şifa Veriyor!

  • Karaciğer ve safra kesesi fonksiyonlarını destekler.
  • Kan dolaşımını düzenler.
  • İyi bir antioksidan kaynağıdır.
  • Ciltte oluşan yaraların kolay iyileşmesine yardım eder.
  • Mideye fayda sağlar ve sindirimi düzenler.
  • Bağırsak spazmlarına iyi gelmesi de pelin otunun faydaları arasındadır.
  • Cinsel isteği arttırıcı etkisi vardır.
  • Ciltteki ağrıları azaltmak ve tahriş önleyici olarak kullanılabilir.
  • Ateş düşürücü özelliği vardır.
  • Kadınların menstürasyon döngüsü olacağı zamanlarda baş ağrısı, karın ağrıları, kramplar, bulantı, yorgunluk, iştahsızlık gibi durumlar görülür. Bu dönemlerde pelin otu fayda sağlar.
  • Stres, gerginlik ve sinir durumlarında yarar sağlar. Sakinleşmeye yardım eder.
  • Bağırsaklardaki solucan ve parazitleri düşürmeye fayda sağlar. Vücutta besin emilimini kolaylaştırır.
  • Bağışıklık sistemini güçlendirir, bu nedenle hastalıklara karşı koruma sağlar.
  • Uykusuzluğa karşı iyi gelir.
  • İştahsızlık, kansızlık, mide gazı, mide ağrıları ve hazımsızlık için kullanılarak fayda sağlar.

Pelin Otu Nasıl Kullanılır?

Bir bardak su kaynatılır. Kaynamış bir bardak suyun içine yarım çay kaşığı kurutulmuş pelin otu atılır ve 10 dakika demlenmeye bırakılır. Demlendikten sonra pelin otu çayı süzülerek içilir. Fazla miktarda kullanılmamalıdır, en fazla 3 hafta kullanıldıktan sonra ara verilmelidir. Aşırı miktarda yada uzun süre kullanımı zehirlenmelere neden olabilir. Kullanmadan önce doktorunuza yada eczacınıza danışmalısınız.

 
Pelin Otu

Pelin Otunun Zararları Nelerdir?

3 haftadan fazla süreyle kullanılmamalıdır. Fazla miktarda yada uzun süre kullanılırsa ishale, bulantı, kusmaya, baş dönmesi, baş ağrısı neden olabildiği gibi bağımlılık da yapabilir. Aynı zamanda aşırı dozda kullanılırsa böbreklere ve beyne zarar verebilir. Hamile kadınlar kullanmamalıdır.
Pelin otu farklı sektörlerde, farklı şekillerde de kullanılabilir. Pelin otu yağı da üretilerek kullanılır. Kozmetik sanayisinde parfüm ve sabun olarak kullanılabilir. Ayrıca böcek ilacı yapımında insektisit olarak da kullanıldığı durumlar vardır.

Oolong Çayının Faydaları Nelerdir?

Oolong çayı, yaklaşık 400 yıldır Çin’de bilinen ve tüketilen bir çaydır. Özellikle Çin ve Tayvan’da geleneksel bir çay olarak tüketilir. Yeşil çay ve siyah çay gibi çay bitkisinin bir türü olan oolong çayı, çay yapraklarından elde edilir. Oolong çayının siyah çay ve yeşil çaydan ayrılan farkı işlenme biçimidir. Oolong çayı, yeşil çaya göre daha fazla, siyah çaya göre daha az işlenir. Antioksidan bakımından oldukça zengin olan bu şifalı çay, birçok hastalığa karşı koruma sağlar.

Oolong Çayı Faydaları Nelerdir?

  • A, B, C, E ve K vitaminlerini içermesinin yanında kalsiyum, potasyum, selenyum, manganez, bakır minerallerini de ihtiva eder.
  • Romatoid artrit gibi kemik hastalıklarına karşı koruma sağlar.
  • Kansere karşı koruma sağlar.
  • Felç geçirme riskini azaltır.
  • Egzama gibi cilt hastalıklarına iyi gelir. Deriye fayda sağlar.
  • Kan şekerini düzenlemesi sebebiyle şeker hastalığına karşı da yarar sağlar.
  • Düzenli tüketilmesi halinde zihinsel performansı arttırır, gün boyu zindelik verir.
  • Kolesterolü dengeler.
  • Kalp krizi geçirme riskini azaltır.
  • Sindirim sistemini rahatlatır, mideyi yatıştırır.
  • Saç dökülmesini önler, aynı zamanda saçları yumuşatır ve parlaklık verir.
  • Yaşlanmayı geciktirir, bunun sonucunda ciltte kırışıklık oluşumunu azaltır.

Oolong Çayı İle Zayıflayın!

Polifenol bileşiği vücuttaki yağ metabolizmasını kontrol etmede oldukça etkili bir bileşiktir. Oolong çayında da polifenol bileşiği bulunmaktadır. Bu sayede bu çay içildiğinde vücutta yağ yakımı kolaylaşır. Vücuttaki yağ hücrelerini yakan bazı enzimler bu sayede aktif hale gelir. Oolong çayı ile obezite rahatsızlığına çözüm bulunacağı tahmin edilmektedir. Bu konuyla ilgili araştırmalar hala devam etmektedir.

 
Oolong Çayı

Strese Karşı Koruma Sağlar!

Japonya Osaka Enstitüsü Sağlık Bilimi’nin yaptığı araştırmaya göre, oolong çayının stresi %10 ile 18 oranında azalttığı ortaya çıkmıştır. Bu şifalı çay içerdiği polifenoller nedeniyle stresi bastırır. Ayrıca çay yapraklarında bulunan L-teanin blok ve L-glutamik asit beyindeki reseptörleri etkiler. Bu bileşikler stres ve sinirsel aktiviteleri etkiler. Bunun sonucunda da stres azalır.

Kemikleri Güçlendirir!

Oolong çayı içerdiği antioksidanlar sayesinde kemiklerin yapısını güçlendirir, diş çürüklerine karşı koruma sağlar. Osteoporoz yani kemik erimesine karşı koruma sağlar. Yapılan araştırmalara göre düzenli oolong çayı tüketilmesi sonucunda kemiklerdeki mineral yoğunluğu artar. Sağlıklı büyüme ve gelişme teşvik edilir.

Kansere Karşı Koruma Sağlar!

Çağımızın korkulan hastalıklarından kanser hastalığı için birçok çare aranır. Kanserden korunmak için birçok bitki kullanılabilir. Kansere karşı koruma sağlaması da oolong çayının faydaları arasındadır. Oolong çayının içeriğindeki bileşikler kansere karşı koruma sağlar. Cilt kanserine yakalanma riskini azaltır. Mide kanserine karşı da fayda sağlar.

Oolong Çayı Nasıl Hazırlanır?

Birçok ülkeden farklı şekillerde işlenerek satışa sunulan oolong çayları mevcuttur. Kurutulmuş olarak satılan oolong çayının farklı şekilleri ve farklı renkleri olabilir. Tayvan oolong, Endonezya oolong, Nepal oolong, Vietnam oolong ve Kenya oolong gibi farklı satış şekilleri mevcuttur.
Oolong çayı demlemek için, 1 yada 1,5 çay kaşığı oolong yaprağı demliğe konur. Üzerine bir büyük fincan kadar sıcak kaynamış su eklenir. 5 dakika kadar çay demlenmeye bırakılır. Demlendikten sonra oolong çayı süzülerek içilebilir.

Oolong Çayının Yan Etkileri Nelerdir?

Sağlık açısından birçok faydası olmasına rağmen, oolong çayı yüksek oranda kafein içerir. Bu nedenle fazla tüketilmesi halinde baş ağrısı, uykusuzluk, ishal, mide ekşimesi, çarpıntıya (düzensiz kalp atışı) sebep olabilir. Düzenli ilaç kullanıyorsanız bu çayı içmeden önce mutlaka doktorunuza danışmalısınız. Hamilelik ve emzirme dönemlerinde kullanılmaması tavsiye edilir. Tansiyonu yükseltir, bu nedenle hipertansiyon hastaları bu çayı içmemelidir.

At Kestanesi Yağının Faydaları Nelerdir?

Latince adı Aesculus hippocastanum olan at kestanesi, yağı çıkarılarak hastalıklara karşı kullanılan bir bitkidir. At kestanesi yağının faydaları sebebiyle yaygın olarak birçok ülkede kullanılan bir yağdır. Kan damarlarını koruyucu özelliğinin yanında damar sertliği, varis, hemoroid gibi rahatsızlıklar için kullanılması da at kestanesi yağının yararları arasındadır. Ayrıca son zamanlarda at kestanesi yağı kozmetik sanayisinde tercih edilen yağlar arasındadır. Genellikle güneş bakım ürünleri, duş jelleri, traş losyonları ve kremlerin içinde bu şifalı yağa rastlamak mümkündür.

At Kestanesi Yağı Faydaları Nelerdir?

  • Vücuttaki kılcal damarların geçirgenliğini arttırarak dolaşım sistemine fayda sağlar. Kan dolaşımını arttırır.
  • Balgam sökücü etkisinin olmasının yanında göğüs ağrılarına da iyi gelir.
  • Hemoroid yani basura iyi gelmesi de at kestanesi yağının faydaları arasındadır.
  • Romatizma, romatoid artrit gibi kemik hastalıklarına yarar sağlar.
  • Burkulma, kaslarda gerilme, kas ağrıları, donma, morarma ve ödem durumlarında da kullanılabilir.
  • Yorgun ve ağrılı bacaklara da iyi gelir.

Varis Oluşumunu Önlemesi At Kestanesi Yağının Yararları Arasındadır!

Kronik stres altında, uzun süre ayakta kalındığında yada aşırı kilo, obezite nedeniyle bacaklardaki damarlarda sıvı birikimi ve şişme görülebilir. Bu durumda damarlar zayıflar ve varis oluşabilir. At kestanesi yağı, damarlardaki kolajen ve elastik yapıyı koruyarak damarları güçlendirir, varis oluşumunu engeller. Varisli damarlar ve örümcek şeklinde oluşan damarlar için bir çay kaşığı at kestanesi yağı ile bir çay kaşığı üzüm çekirdeği yağı karıştırılır ve gece yatmadan önce varisli bölgeye sürülür. Bir gece bu şekilde bekletilir. Bu yağların karışımı ile varisli damarlara çözüm bulunabilir.
 
 
At Kestanesi Yağı

Romatizmaya Karşı At Kestanesi Yağı!

Romatizma, romatoid artrit, burkulmalar gibi kas ağrılarına karşı kullanılabilmesi de at kestanesi yağının faydaları arasındadır. Sporcular tarafından tercih edilen birçok masaj yağı yada kremin içinde de at kestanesi özü bulunmaktadır. Kas ve eklem ağrılarını gidermek için sıkça tercih edilen yağlar arasındadır. Romatizma için yarım yemek kaşığı zeytinyağı ile bir yemek kaşığı at kestanesi yağı karıştırılır. Günde iki kez ağrıyan bölgeye masaj yapılarak sürülür.

Yaşlanma Karşıtı Olarak Kullanılabilir!

Antioksidan özellikleri sayesinde, yaşlanma karşıtı anti aging olarak kullanılabilen bir yağdır. Kan dolaşımını arttırarak kılcal damarları güçlendirir. Bu sayede kırışıklıkları ve selülitleri azaltır. Birçok cilt kreminde yada vücut losyonlarında kullanılır. Cildi sıkılaştırıcı özelliği olması da at kestanesi yağının faydaları arasındadır. Sağlıklı ve parlak bir cilt için, 50 ml E vitamini yağının içine 5-10 damla at kestanesi yağı damlatın. Yatmadan önce geceleri cildinize uygulayın. Bu sayede daha parlak ve sağlıklı bir cilde kavuşabilirsiniz. Hassas bir cildiniz varsa öncelikle 5 damla at kestanesi yağı uygulamanızı öneririz. Aynı zamanda kuru ciltleri nemlendirici özelliği de vardır.

At Kestanesi Yağı Nasıl Yapılır?

At kestanesi yağı, at kestanesinin tohumlarından elde edilir. At kestanesi yağı yapmak için sonbahar mevsiminde olgunlaşan tohumlar kabuklarından çıkarılarak rendelenir. Bir kavanozun üçte birini dolduracak şekilde rendelenen at kestaneleri konur. Kavanozun geri kalan üçte ikilik kısmına ise zeytinyağı eklenir. Kavanoz 45 gün boyunca her akşam çalkalanarak güneşte bekletilir. 45 günün sonunda süzülür ve cam şişeye konularak serin yerde muhafaza edilir.

At Kestanesi Yağının Yan Etkileri Nelerdir?

Hamile ve emziren kadınların kullanmaması tavsiye edilir. Eğer kronik bir rahatsızlığınız varsa kullanmadan önce mutlaka doktorunuza danışmalısınız. Böbrek ve karaciğer rahatsızlığı olan kişilerin kullanmaması önerilir. Bazı kişilerde alerjik reaksiyonlara sebep olabilir. Bu nedenle cildinizde büyük bir kısma uygulamadan önce küçük bir alana sürüp alerjiniz olup olmadığını denemelisiniz.

27 Temmuz 2016 Çarşamba

Pancar Suyunun Faydaları Nelerdir?

Pancar bordo renkli, turpu andıran görünümü olan bir sebzedir. Bağışıklık sistemini güçlendiren pancar, kalp ile dost bir sebze olduğu gibi pancar suyu da kan basıncını dengeler, kan dolaşımına fayda sağlar. Aynı zamanda pancar suyu tansiyonu düzenler, içeriğindeki vitamin ve antioksidanlar sayesinde hastalıklara karşı koruma sağlar.
Normalde bir adet pancar ortalama 58 kalori ve 13 gram karbonhidrat içerir, fakat işlenmiş şekilde hazırlanan bir bardak pancar suyu ortalama 100 kalori ve 25 gram karbonhidrat içerir.

Pancar Suyu Faydaları Hastalıklara İyi Geliyor!

  • A, B1, B2, B6 ve C vitaminleri içeren pancar suyu, kalsiyum, iyot, bakır ve sodyum da içerir.
  • 2008 yılında yapılan bir çalışmaya göre pancar suyu kan basıncını düşürür. Aynı zamanda 2010 yılında yapılan bir çalışma da kan basıncını düşürdüğünü desteklemiştir. Bunun sonucunda tansiyonu düşürücü etkisi vardır.
  • Kalbi koruyucu özelliği vardır.
  • Vücuttaki hemoglobin seviyesini arttırarak anemiyi yani kansızlığı önler. Ayrıca iyi bir demir minerali kaynağıdır.
  • İyi bir antioksidandır. Bu sebeple detoks aracı olarak kullanılır.
  • Vücuttaki glukoz seviyesini düşürerek diyabete karşı koruma sağlar.
  • Yüksek lif içeriği nedeniyle sindirim sistemini rahatlatır, kabızlığı önleyici etkisi vardır.
  • Hafızayı güçlendirir ve öğrenmeyi kolaylaştırır.
  • Pancar suyu egzersiz yada spor yaparken de yarar sağlayan bir içecektir. Egzersiz yaparken kaslara fayda sağlar, yaşam kalitesini arttırır.
  • Anti kanser yani kanseri önleyici etkisi vardır. Kanserli tümörlerin oluşumunu engellemeye yardım eder ve aynı zamanda vücuttan toksinlerin atılmasını sağlar. Araştırmalara göre akciğer, karaciğer, lösemi, deri, testis, prostat ve göğüs kanseri gibi kanser türlerine karşı koruma sağlar.
  • Karaciğer ve böbreklere fayda sağlaması da pancar suyunun faydaları arasındadır. Karaciğer hücrelerinin işlevlerini uyarır ve safra kanallarını korur.
  • Gut rahatsızlığına yarar sağlar.
  • Gözlere iyi gelir.
  • Kemikleri güçlendirerek osteoporoz yani kemik erimesine yakalanmayı önler.

Pancar Suyunun Cilde Faydaları Nelerdir?

Pancar suyu cilt için de faydalı olan bir içecektir. Düzenli içildiğinde cilde iyi gelir, yorgunluğu engeller. Ciltteki akne ve sivilcelerin azalmasına yardım eder. Akne ve sivilcelerin yanı sıra ciltteki lekelere karşı da etkilidir. Yaşlanmak istemeyen kişiler de pancar suyu tüketmelidir. Yaşlılık belirtilerini azaltır. Ciltteki ince çizgilerin oluşumunu engeller. Cildinizin kurumasından şikayet ediyorsanız siz de mutlaka bu şifalı içeceği tüketmelisiniz. Kuru ciltleri nemlendirici özelliği vardır. Cildi pürüzsüz ve esnek bir hale getirir. Ölü hücreleri yok eder.

Saçların dökülmesi potasyum eksikliği ile ilgili olabilir. Vücuttaki potasyum eksikliği saç dökülmesini tetikler. Pancar suyu, iyi bir potasyum kaynağı olduğu için saç dökülmesini önler. Ayrıca saçların çabuk uzamasına da yardım eder.

Pancar Suyu İçerken Dikkat Edilmesi Gerekenler!

Pancar suyu çok güçlü bir içecektir, bu nedenle bir anda çok fazla miktarda içilmemelidir. Az içmeye başlayarak zamanla içme miktarı arttırılmalıdır. Ayrıca aşırı pancar suyu tüketimi idrarınızın rengini kırmızıya döndürebilir. Herhangi bir rahatsızlığınız varsa doktorunuza danışmadan tüketmemelisiniz.

Erken Hamilelik (Gebelik) Belirtileri Nelerdir?

Hamile kalmak, annelik duygusunu yaşamak her kadının isteğidir. Erken hamilelik belirtileri ile kadınlar test yaptırmadan önce de hamile olup olmadıklarını tahmin edebilirler. Eğer gebe olduğunuzdan şüpheleniyorsanız erken hamilelik belirtilerini araştırarak sizde olup olmadığını anlayabilirsiniz. Tabii ki bu belirtilerden bazılarının sizde olması hemen hamile olduğunuzu göstermez yani erken gebelik belirtisi olmayabilir. Ayrıca hamilelik belirtileri her kadında farklı olabilir. Herkeste aynı belirtiler görülmez.
Hormonların değişmesiyle hamilelik döneminde kadınlarda farklı davranışlar da görülebilir. Bu dönemde eşlerin anlayışlı olması ve hanımlara yardımcı olmaları gerekmektedir.

Hamilelik Belirtileri Nelerdir?

  1. Adet Döneminin Gecikmesi: Erken hamilelik belirtilerinden ilki ve herkesin bildiği adetin gecikmesidir. Adet döneminde adet kanamasının oluşmaması ile kadınlar hamile olup olmadıklarından şüphe duyar. Adet kanamasının  gecikmesi hemen hamile kaldığınızın bir göstergesi olmayabilir.
  2. Hafif Kanama: Bazı kadınlar adet döneminde açık renkli bir kanama görebilirler. Bu kanama adet kanaması değil hamilelik belirtisi olabilir. Gebelik durumunda döllenmiş yumurta rahim duvarına tutunur. Döllenmiş yumurtanın rahim duvarına tutunmasından 6 ile 12 gün sonra hafif bir vajinal kanama görülebilir.
  3. Kasıklarda Ağrı ve Kramp: Herkeste olmamasına karşın bazı kişilerde adet sancısı çekiyormuş gibi kasık ağrıları ve sancılar oluşabilir. Adet döneminizin başlayacağını sanırsınız fakat bu sancılar hamilelik krampları olabilir.
  4. Vajinal Akıntı: Gebelik belirtilerinden biri de vajinal akıntı olmasıdır. Rahim duvarının kalınlaşması ve hormonal değişiklikler ile birlikte süt gibi beyaz renkte vajinal bir akıntı görülebilir. Bu akıntı bazı kişilerde hamilelik boyunca devam edebilir. Eğer akıntı kötü kokuyorsa ve kaşıntı yapıyorsa mutlaka doktorunuza danışmalısınız.
  5. Göğüslerde Hassasiyet ve Büyüme: Erken hamilelik belirtilerinden biri de göğüslerde büyüme ve hassasiyet olmasıdır. Erken gebelikte hormonların etkisi ile birlikte göğüslerde ağrı yada göğüs uçlarında renk değişikliği görülebilir. Özellikle göğüslerdeki hassasiyeti giyinirken yada duş alırken hissedebilirsiniz.
  6. Yorgunluk: İlk hamile kaldığınızda kendinizi aşırı yorgun hissetmeniz çok normaldir. Vücudunuz hem sizin hemde bebeğin ihtiyaçlarını karşılamak zorunda olduğu için zorlanır ve yorgunluk görülür. Aşırı yorgunluk sonucunda erken uykunuz gelmeye başlayabilir, daha çok uykuya ihtiyaç duyabilirsiniz.
  7. Mide Bulantısı Kusma: Hamilelik ile birlikte özellikle kokulara karşı hassasiyet yaşayabilirsiniz ve sık sık mideniz bulanabilir. Özellikle sabahları görülen mide bulantısı sabah bulantısı olarak isimlendirilmiştir. Mide bulantıları genellikle gebeliğin ilk zamanlarında görülür. Kimi zaman bulantı sonucunda kusma da yaşanabilir.

 
8.  Sık Sık İdrara Çıkma: Gebelikte görülen belirtilerden biridir. Geceleri uyanarak idrara çıkma isteği duyabilirsiniz.
9. Kabızlık: Bazı anne adaylarında hamilelik sürecinde görülebilir. Kabızlığı geçirmek için bol miktarda su içmek, lifli besinler tüketmek ve spor yapmak işe yarayabilir.
 
10.Baş Ağrısı yada Sırt Ağrısı: Kronik sırt ağrıları yada baş ağrısı görülebilir.
 
11.Baş Dönmesi ve Bayılma: Hamileliğin erken belirtileri arasında baş dönmesi de bulunur. Gebelik döneminde damarlar genişlediği için tansiyon düşmesi yaşanır ve bunun sonucunda da baş dönmesi yada bayılmalar görülebilir. Özellikle hamileyseniz otururken birden ayağa kalktığınızda yada ayakta sıra beklerken baş dönmesi yada bayılma yaşayabilirsiniz.
 
12. Ağızda Garip Bir Tat Hissi: Bu dönemde ağzınızda garip bir tat oluşmuş hissine kapılabilirsiniz. Özellikle bazı hamile bayanlar ağızlarında metalik bir tat olduğu hissinden bahseder. Bu durum progesteron hormonu sonucunda oluşabilir.
 
13.Sıcak Basması: Erken hamilelik belirtilerinden biri olabilir. Vücut ısısının yükselmesi sebebiyle sıcak basması yaşanabilir.
 
14.Ani Duygu Değişiklikleri: Vücutta oluşan hormonal değişiklikler sonucunda ani duygu değişimleri yaşanabilir. Herhangi bir şeye karşı aniden çok üzülürken bir anda duygu durumunuz değişebilir ve mutlu olabilirsiniz.
 
15.İştah Kesilmesi veya İştahın Açılması: Bu dönemde bazı yiyeceklerden tiksinmek oldukça normaldir. Kimi hamile kadın soğandan tiksinirken kimisi şeftali yiyemeyebilir. Yiyeceklerden tiksinmenin yanı sıra iştah açılması yada aşerme de mümkündür. Bazı yiyeceklerden durup dururken canınız çekebilir, aşerebilirsiniz.

 

Badem Sütü Faydaları Nelerdir?

Badem sütü, bademden elde edilen ve son günlerde ülkemizde adı duyulmaya başlayan bir süttür. Badem sütü özellikle Amerika’da inek sütüne rakip olarak görülmekte ve hızlı bir şekilde popülerliği artmaktadır. İnek sütüne göre birçok avantajı vardır. Faydaları çok olan badem sütü önümüzdeki günlerde inek sütünün pabucunu dama atabilir. İnek sütünün içeriğinde bulunan laktoz maddesine intoleransı olan kişiler yada vejeteryan kişilerce tercih edilmesi daha yüksektir.

Badem Sütünün Faydaları Nelerdir?

  1. Badem sütü, inek sütüne göre daha az kalori içerir. Bu nedenle kilo vermek isteyenlerin de tercih edeceği bir süttür. Tam yağlı inek sütü ortalama 146 kalori iken, bir bardak badem sütü ortalama 60 kalori içerir. Eğer siz de zayıflamak ve fit bir görünüm kazanmak istiyorsanız badem sütünü alternatif olarak tercih edebilirsiniz.
  2. Doymuş yağlar ve kolesterolü yükselten yağları içermez. Aynı zamanda düşük sodyum oranına sahiptir. Bu sebeple kan basıncını dengede tutar ve kalp sağlığını korur. Yapılan araştırmalara göre koroner kalp hastalıklarına yakalanma riskini azalttığı ortaya çıkmıştır. Kardiyovasküler hastalıklara sebep olabilecek kolesterolü düşürmesi de kalp hastalıklarına yakalanma riskini düşürdüğünü göstermiştir.
  3. Süt denilince aklımıza ilk olarak kalsiyum gelir. Tabii ki bu şifalı sütün de kalsiyum oranı oldukça yüksektir. Günlük alınması gereken kalsiyum miktarının % 30’unu, D vitamini ihtiyacının ise % 25’ini karşılar. Bunun sonucunda kemik ve dişlerin yapısını kuvvetlendirir. Osteoporoz ve artrit gibi kemik hastalıklarına karşı da koruma sağlar. Benzer şekilde kalsiyum kasları rahatlatır, kalp ritmini korur ve kanın pıhtılaşması için de gereklidir. Kalsiyum ve D vitamini özellikle yaşlı insanlar için oldukça gereklidir.
  4. Günlük olarak alınması gereken E vitamini ihtiyacının %50’sini karşıladığından dolayı cilt için harika bir antioksidan kaynağıdır. Cildi oluşabilecek güneş ışınlarının hasarından korur. Aynı zamanda iyi bir cilt temizleyicisidir. Cildinizi temizlemek, günün yorgunluğu ve kirinden arındırmak için bir miktar badem sütü ile gül suyunu karıştırarak cildinizi temizleyebilirsiniz.
  5. Kan şekerine etki ederek diyabet yani şeker hastalığına yakalanma riskini azaltır.
  6. Protein içeriği çok yüksek olmasa da bol miktarda B vitamini içermesi sebebiyle kas gelişimine katkı sağlar ve kasları güçlendirir.
  7. Sindirim sistemini rahatlatır.
  8. Laktoz içermemesi sebebiyle çokça tercih edilir. Laktoz karşı duyarlılığı olan kişiler inek sütünü tüketemez, bu neden rahatlıkla badem sütünü tercih edebilirler.
  9. Böbrekleri korur.
  10. İçerdiği A vitamini sayesinde göz yapısını korur. Günlük hayatımızda yoğun şekilde bilgisayar, telefon ve tablet kullanımı gözleri etkiler ve görme bozuklukları yaşanır. Bu süt sayesinde göz yapısı korunur.
  11. İçerdiği vitamin ve mineraller sayesinde bağışıklık sistemini güçlendirir. Vücuda zararlı olan mikrop ve mikroorganizmalara karşı koruma sağlar. Bağışıklık sistemi zayıf olan kişiler, çabuk hastalanır, mikroplara karşı dayanıksız olur. Bu yüzden bağışıklık sistemi ne kadar güçlüyse hastalıklara yakalanma oranı da o kadar azalır.
 

Badem Sütü Nasıl Yapılır? Evde Badem Sütü Tarifi!

Badem sütünü marketlerden hazır alabileceğiniz gibi evde kendiniz de yapabilirsiniz. Badem sütü tarifi oldukça basittir. İşte badem sütü tarifi:
Malzemeler:
1 bardak badem
3 bardak su
Blender
Tülbent

Badem sütü yapılışı: Bademleri 12 saat boyunca suda bekletin. Suda beklettiğiniz bademleri süzerek blendera koyun. Üzerine 3 bardak su ekleyin. Bademler ezilip suyla karışarak süt kıvamına gelene kadar blenderdan geçirin. Kalan bademleri ayırmak için hazırlanan sütü tülbent yardımıyla süzün. Ayrılan bademleri kek veya pasta yapımında kullanabilirsiniz.

Badem Sütünün Yan Etkileri Nelerdir?

Badem tiroid bezlerine zarar verebilecek maddeler içerir. Badem sütü de tüketildiğinde tiroid bezlerine zarar verebilir. Özellikle tiroid fonksiyonu düşük kişiler yada tiroid rahatsızlığı olan kişilerin tüketmesi sakıncalıdır. Bebeklerin beslenmesi için de tek başına yeterli bir kaynak değildir. Özellikle 2 yaşından küçük bebekler için sakıncalı olabilir. Küçük bebekler için alerjiye sebep olma riski vardır. Mide bulantısı, kusma, ishal, hapşırma yada öksürüğe neden olabilir.

Adet Söktürücü Bitkiler ve Çaylar Nelerdir?

Adet söktürücü bitkiler ile adet döngüsü düzenlenir. Adet söktürücü çaylar ve bitkiler vücuda iyi gelir, gerginliği alır. Adet dönemi kadınlar için kimi zaman ağrılı, sancılı kimi zaman ise rahat bir dönemdir. Adetin gelmediği zamanlar ise kadınlar için daha zordur. Adet söktürücü bitkiler, adet söktürücü çaylar sayesinde adet döneminin düzenli bir hale gelmesi sağlanabilir. Adetin düzensiz gelmesi, reglin gecikmesi ile zamanla vücutta şişkinlik, ödem oluşabilir, kadınlarda gerginlik, stres görülür. Aynı zamanda vücudun çeşitli yerlerinde sivilceler oluşabilir. Vücuttan atılamayan kan bu sivilceler patlayarak dışarı çıkabilir. Adet söktürücü bitkiler sayesinde regl dönemi düzenlenir ve vücut rahatlar. Bu dönemde adet söktürmek için kullanılan bitkiler vücutta östrojen etkisi yaratır yada rahim kasılmalarına yardım eder.
 
Adet görme, bazı aylarda stres, korku, heyecan yada yaşanılan bir olay nedeniyle gecikebilir. Bazı dönemlerde u gecikme normaldir. Bu dönemlerde adet döngüsünün düzenlenmesi için çeşitli bitkiler kullanılabilir. Yine de eğer adet döngüsü düzene girmiyorsa yada uzun süren aylar adet gecikmesi oluyorsa mutlaka bir doktora danışılmalıdır.

Adet Söktürücü Bitkiler Nelerdir?

  1. Zerdeçal: Sağlığa birçok faydası bulunan zerdeçal, adet söktürücü özelliği sayesinde de tercih ediliyor. Bu şifalı bitki salatalara karıştırılarak kullanılabilir. Aynı zamanda kurutulup toz haline getirildikten sonra balla ve yoğurtla karıştırılarak tüketilebilir.
  2. Mavi ve Siyah Koho: Birçok kişinin adını bilmediği yada duymadığı bir bitkidir. Oysa yurtdışında özellikle Amerika’da birçok kişi tarafından adet söktürücü özelliği sayesinde tercih edilir. Mavi koho rahim kasılmalarına yardım eder, siyah koho ise östrojen etkisi oluşturur.
  3. Kantaron: Sarı kantaron gerek bitkisi gerekse kantaron yağı olarak oldukça şifalıdır. Yaralarda, vücutta görülen şişlik yada çiziklerde kantaron yağı kullanılırken kantaron bitkisi de adet söktürücü olarak kullanılabilir. Kaynayan suya bir miktar kantaron bitkisi atılır, demlendirilip içilir.
  4. Havuç: Her evde bulunan havuç, adet düzenleyici bitkiler arasında ilk sıralardadır. Çiğ olarak tüketilirse kanamaların artmasına ve kolay olmasına fayda sağlar.
  5. Kereviz: Özellikle tohumları yarar sağlar.
  6. Kekik: Her evde bulunan ve baharat olarak kullanılan bir bitkidir. Sağlık açısından oldukça faydalıdır. Kaynamış suya bir çay kaşığı kekik atılır, 10 dakika demlendirilir, süzülerek ılınınca içilir. Kekik suyu özellikle adet döneminden bir hafta önce içilmelidir.
  7. Dereotu: Havuç gibi çiğ tüketilirse regl dönemlerinde söktürücü etki yapar. Yeşil salataların yada yoğurtlu salataların vazgeçilmezlerinden olan dereotu, adet döneminde rahat etmek için sıkça tüketilmelidir. Yalnız hamilelik döneminde tüketilmemesi tavsiye edilir.
  8. Çörek Otu Bal İkilisi: Neredeyse her derde deva olan çörek otu adet düzensizliğine de iyi gelen bitkiler arasındadır. Çörek otu bal ile karıştırılarak yenirse adet söktürücü etki gösterir.
 

Adet Söktürücü Bitki Çayları Nelerdir?

  1. Civanperçemi ve Hatmi Çiçeği: Az miktarda civanperçemi ve az miktarda hatmi çiçeği karıştırılarak bir miktar kaynamış suya atılmalı, biraz daha kaynatılıp ve demlendikten sonra içilmelidir. Adet söktürmesinin yanında adet sancılarını da azaltır, ağrıyı dindirir.
  2. Civanperçemi ve Kekik: Adet kanamalarının düzenlenmesi ve sökülmesi için kullanılabilecek çaylar arasındadır. Bu etkileri için aynı miktarda civanperçemi ve kekik kaynamış suya atılır, bir süre daha kaynatılır, demlendirilir, ılındıktan sonra bir çay kaşığı bal ilave edilerek içilebilir.
  3. Biberiye ve Papatya: 1 bardak kaynamış suyun içine 10 gr biberiye ve 10 gr papatya atılır. Kaynatılır ve demlendirilip içilir.
  4. Alıç: Adet döneminin zamanında gelmesi için kaynayan suya bir miktar alıç bitkisinden atılır ve kaynatılmaya devam edilir. Demlendikten sonra ılınınca içilir. Özellikle adet dönemi yaklaştığı zamanlarda yapmakta yarar vardır.
  5. Bal ve Atkuyruğu Otu: Kolay ve etkili bir yöntem olan atkuyruğu otu bal ikilisi için kaynamış suya bir miktar atkuyruğu otu atılır. Demlendikten sonra içine bal eklenerek içilir.

Adet Düzensizliğinin ve Adet Gecikmesinin Nedenleri Nelerdir?

Hamilelik yada menopoz gibi durumlar söz konusu değilse adet dönemlerinin normal şartlarda düzenli olması gerekmektedir. Tabii bazı durumlarda adet döneminin gecikmesi yaşanabilir. Adet gecikmesinin yada adet düzensizliğinin görüldüğü durumlardan bazıları şöyle sıralanabilir:
 
  
  1. Kullanılan İlaçlar: Çeşitli rahatsızlıklar sebebiyle kullanılan düzenli ilaçlar adet döneminin gecikmesine yada düzensizleşmesine sebep olabilir. Özellikle hormon ilaçları, kemoterapi ilaçları, antidepresanlar adet düzensizliğine neden olabilir.
  2. Düzensiz Beslenme: Düzenli yemek yememe yada aniden başlanan sıkı diyetler adet gecikmelerine sebep olabilir.
  3. Hava Değişimi: Sık sık seyahat etmek, hava değişimi yaşamak da nedenler arasındadır. Hava değişimi ile hormonal değişimler de yaşanabilir.
  4. Stres: Hayatımızdaki değişmeyen faktörlerden biri haline gelen stres, vücudumuzu birçok açıdan olumsuz etkiler. Aşırı stresli yaşayan kişilerde adet zamanlarında gecikmeler görülebilir.
  5. Aşırı kilo alma yada kilo verme: Bir anda hızlı bir şekilde kilo kaybı yada kilo almak adet düzensizliğinin sebepleri arasındadır. Adet düzensizliğinin yanında vücutta çatlak oluşumu da görülebilir.
  6. Polistik over sendromu: Bu rahatsızlığın görülmesi adet gecikmesine neden olabilir.
  7. Yaşanan Rahatsızlıklar: Özellikle yumurtlama zamanında bazı hastalıklara yakalanmak sebepler arasında olabilir. Soğuk algınlığı, grip, guatr gibi hastalıklar nedenlerden bazıları olabilir.